10 Eylül 2010 Cuma

Kocaman: Kayseri maçı zor olacak


Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman, Kayserispor maçı öncesi temkinli açıklamalarda bulundu.

Çok sert bir karşılaşma oynayacaklarını belirten tecrübeli çalıştırıcı, “Rakibimiz lige çok iyi başladı ve henüz yenilmediler. Kadromuzdaki pek çok oyuncu milli takımdan yeni döndü. Ancak hiç bir şey bizim için bahane olamaz. Kazanırsak, fikstür avantajını lehimize çeviririz. Saha ve seyirci avantajı Kayserispor’dan yana, ama galip gelecek güçteyiz” dedi. Kayserispor maçında alınacak galibiyetin, 3 puandan fazla getirisi olacağını da sözlerine ekleyen Kocaman, “Galibiyet, Beşiktaş derbisine moralli çıkmamızı sağlar” diye konuştu.

"Her geçen gün iyiye gidiyoruz"

Fenerbahçe'nin Slovak futbolcusu Miroslav Stoch ile Senagalli oyuncusu Mamadou Niang, sarı-lacivertlilerin yaptığı antrenman öncesinde basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Stoch, takım olarak her geçen gün daha iyiye gittiklerini söylerken, Niang da Fenerbahçe’de oynama isteğinin gerçekleştiği için duyduğu mutluluğu dile getirdi.

İlk olarak konuşan Stoch, "Ligin başlangıcı bizim için olumlu olmadı" derken, "Ama her geçen gün daha iyiye gidiyoruz. Ligde başarıyı elde etmek ve başarılı bir şekilde ligin sonunu getirmek istiyoruz" ifadesini kullandı.

Stoch, Slovakya olarak Avrupa elemelerinde elde ettikleri başarının sorulması üzerine ise, "Avrupa elemelerine güzel bir başlangıç yaptık. İki maçta 6 puan çıkardık. Rusya ile oynadığımız maçta bazı insanlar 3 puan almamızı beklemiyordu. İki maçta 6 puan çıkarmamız bizim için olumlu oldu. Elemelerde olumlu bir şekilde yolumuza devam edeceğiz. Artık milli takımlardan döndük, elimizden geleni kulüp için yapmaya çalışacağız. Bazen güzel gidebilir bazen sıkıntılı zamanlar da olabilir. Fakat sezon sonunda başarılı olmak istiyoruz" dedi.

NİANG: "FENERBAHÇE’DE İYİ KARŞILANDIM"
Sözlerine herkesin Ramazan Bayramı’nı kutlayarak başlayan Niang ise Fenerbahçe’de iyi bir sezon geçirmeyi ümit ettiğini dile getirerek, "Moralim hep iyiydi. Fenerbahçe’de takım arkadaşlarım, taraftarlar ve kulüp tarafından çok iyi karşılandım. Takımda daha önce bulunanlar tarafından iyi karşılanmak, yabancı bir oyuncunun yeni kulübüne adapte olması için çok önemlidir" dedi. Milli takıma büyük bir güvenle gittiğini, büyük bir güvenle, moralle geri döndüğünü belirten Niang, "Bundan sonrası da iyi devam edecek. Cumartesi iyi bir sonuç almayı ümit ediyoruz, Fenerbahçe olarak da iyi bir sezon geçirmeyi ümit ediyoruz" şeklinde konuştu.

Fenerbahçe’ye, kendi isteği ve kararıyla geldiğini ve bunun en sonunda gerçek olmasından dolayı çok mutlu olduğunu dile getiren Niang, sözlerini şöyle sürdürdü: "Marsilya taraftarları bana bağlı, ben de onlara çok bağlıyım ama buraya geldiğim için son derece mutluyum. Marsilya’da oynadığım 5 yılın ardından beni takdir etmeleri sevmeleri çok normal. Ama bundan sonra her şeyin iyi gittiğini düşünüyorum ve taraftarların da benim seçimime saygı göstereceğini düşünüyorum. Fenerbahçe’ye gelmek benim isteğimdi, benim kararımdı, en sonunda gerçek olması beni çok mutlu etti."

"ÖNEMLİ OLAN TAKIMIN BAŞARISI"
Niang, takım ve oyun sistemi ile ilgili bir soru üzerine, "Sistem çok önemli değil, kazanmak için tüm takım katkıda bulunmalı. Sezon çok uzun, sakatlıklar olabilir, herkese ihtiyaç var. Hocamızın antrenmanlarda anlattığı oyun sistemine uyarak başarılı olacağıma inanıyorum" yanıtını verdi.

"Bu sezon kaç gol atarsın?" şeklindeki soruya ise Niang, "Hiçbir zaman kariyerimde şu kadar gol atarım diye bir sayı telaffuz etmedim. Önemli olan benim gol atmam değil, takımın başarısı ve takımla birlikte başarıya ulaşmak" şeklinde konuştu.

Niang, Senegal’in Kongo karşısında aldığı galibiyeti de değerlendirerek, "Kongo karşısında aldığımız galibiyetle elemelere çok iyi başladık. Kolay bir maç değildi, ama çok önemli bir galibiyet aldık. 3 gol attım, başarılı bir maç çıkardım ama takımın başarısı daha önemliydi. Kolay bir maç olmadı, ama kazandık mutluyuz" diyerek sözlerini tamamladı.

TÜRKLER

ABD Koçu Mike Krzyzewski, yarı finale kalan A Milli Takım'ın kendileriyle birlikte şampiyonluğun en büyük favorilerinden biri olduğunu söyledi

TARAFTARIYLA BİR BÜTÜN
Türkiye'nin, Dünya Basketbol Şampiyonası'nda yarı finale kalması büyük yankı buldu. Avrupa ve Amerika basını, Devler'in başarısını konuşur oldu. Slovenya önünde rahat bir oyun sonrası 27 sayı fark yapan Milliler, Amerika koçu Mike Krzyzewski'yi korkuttu. Koç K, Türkiye'nin seyircisiyle bütünleştiğini ve çok iyi bir takım olduğunu dile getirdi. Deneyimli çalıştırıcı, Türkler'in şampiyonluğun en büyük adaylarından biri olduğunu söyledi.

TÜRKİYE GALİBİYETİ HAK ETTİ
Fransız basını, Türkiye'nin beklentilere karşılık verdiğini ve yoluna emin adımlarla ilerlediğini yazdı. Gazete, yarı finalde eşleştikleri Sırbistan maçının çok değişik bir hikayesi olacağını dile getirdi. Slovenler, Türkiye karşısında bir türlü ritmlerini bulamadıklarını ve Türkler'in galibiyeti hak ettiğini ifade etti. Sırp medyası da, işlerinin hiç kolay olmadığını, ateşli Türk seyircisine rağmen finale kalmak için var gücüyle oynayacaklarının altı çizildi.

Aklımızı aldı

Akinfeev: Ters vurup beni şaşırttı. Berezutski: Bir an daldık, hemen cezayı kesti. Advocaat: Aklımızı aldı. Bu çocuk süper

Geçen salı günü 2012 Avrupa Şampiyonası elemelerinde oynanan maçta Slovakya, Rusya'yı deplasmanda 1-0'lık skorla geçip büyük bir sürprize imza atarken, golün kahramanı Miroslav Stoch dillerden düşmüyor. Ülkesinde kahraman ilan edilen sarı-lacivertli genç yıldız, Ruslar'ı ise hem kızdırdı hem de kendine hayran bıraktı. Rus Milli Takımı'nın kalesini koruyan İgor Akinfeev, "Soldan geldi, birden sağıyla vurdu, beni şaşırttı. Ne olduğunu anlayamadım bile" dedi.

TETİKÇİ UFAKLIK İŞİ BİTİRİVERDİ
Ruslar'ın savunmadaki başarılı ismi Vasili Berezutski ise "Defansta bir an daldık, hemen cezayı kesti" diye konuştu. Teknik direktör Dick Advocaat'ın Stoch yorumu ise şöyleydi: "Attığı golle aklımızı aldı. Bu çocuk gerçekten de süper." Stoch, takım arkadaşlarından da övgü almayan devam ediyor. FootballPortal'a konuşan Skrtel, "Tetikçi ufaklık işi bitirdi" derken, kaleci Mucha "Ufaklık attığı golle bizi bulutların üzerine çıkardı" sözlerini kullandı.


BÜYÜK BİR ZAFER
Stoch, uefa.com'a verdiği röportajda büyük bir zafer elde ettiklerini belirtirken, "Rusya'yı her zaman evinde yenemezsiniz. Gerçekten büyük bir başarı sağladık" ifadelerini kullandı.

(11-12)09.2010) Futbol Kuponu Bayram Harçlığı :)



Bayram harçlığı olabilcek bir kupon oluşturdum.
Şans yanımızda olsun
.Bolşanslar ;)

5 Eylül 2010 Pazar

Geleceğin Torres'i Recep Berk Elitez


İkinci yarıda Alex'in yerine giren 1992 doğumlu forvet, sürati ve hava toplarındaki etkinliği ile dikkat çekti, golünü de attı

YENİ BİR YILDIZ DOĞUYOR
Teknik direktör Aykut Kocaman'ın dün Alex'in yerine ikinci yarıda oyuna sürdüğü Recep Berk Elitez, bu şansı çok iyi kullandı. Oldukça etkili oynayan ve golünü de atan 1992 doğumlu forvet oyuncusu 'Yeni bir yıldız' doğuyor yorumlarının yapılmasına neden oldu. 2006'dan beri F.Bahçe'de olan Recep, Süper Genç Takım ve U17 Milli Takımımız'ın değişmez isimlerinden biri.

İLERİSİ İÇİN IŞIK VERDİLER
Sürati ve hava toplarındaki hakimiyetiyle ön plana çıkan genç golcü, "Artık F.Bahçe A Takımı için hazırım. Kendime Torres'i örnek alıyorum" dedi. Kocaman da gençlerle ilgili, "Bu kadar genç oyuncuyla oynamamız biraz da zorunluluktu. Ancak bu kadar oyuncumuz vardı, gençlerle takviye yaptık. İyi mücadele ettiler, ilerisi için ışık verdiler" ifadesini kullandı.

Temel sağlam atıldı


Stoch (21), Caner (22), Dia (23) gibi genç, ama gelecek vaat eden oyuncuları transfer eden, altyapıdan Mert ve Okan'ı çıkaran Fenerbahçe, geleceğe umutla bakıyor.

Her sene Ortega, Anelka, Hooijdonk, Roberto Carlos gibi bir dünya yıldızını kadrosuna katan Fenerbahçe, Aykut Kocaman’ın göreve gelişiyle birlikte kimlik değiştirdi. Çünkü Kocaman, Niang (31), Yobo (30) gibi tecrübeli oyuncuların yanı sıra, Stoch (21), Caner Erkin (22), Dia (23) gibi genç, gelecek vaat eden, ama şu anda da banko oynayabilecek isimleri kadroya katmayı tercih etmişti. Bunların yanı sıra, altyapıdan gelen 21 yaşındaki kaleci Mert Günok’un görev aldığı maçlardaki başarılı performansı, 18 yaşındaki Okan Alkan’ın ilk kez forma giydiği Manisaspor karşılaşmasının yıldızı olması, 18 yaşındaki bir başka yetenek Gökay Iravul’un sırasını beklemesi, Fenerbahçe’nin geleceğe umutla bakmasına yolaçtı.

Birkaç sezonun kadrosu oluşturuldu
Gökhan Gönül (25), Özer (24), Kazım (24), Serkan Kırıntılı (25) gibi banko oynayan veya oynayabilecek futbolcuların varlığı da düşünüldüğünde, Fenerbahçe’nin sadece bu sezonun değil, birkaç sezonun kadrosunu oluşturduğu ortaya çıkıyor. Tıpkı, bir dönem Ümit Milli Takımı’nın iskeletini oluşturan Tuncay, Selçuk, Kemal gibi futbolcuların kadroya dahil edilmesi gibi.

4 Eylül 2010 Cumartesi

Hoşgeldin Hiddink 3-0



Ay-Yıldızlılar'ın teknik patronu Guus Hiddink, ilk resmi sınavında galibiyetle tanıştı. 90 dakika sonrasında konuşan Hollandalı, “Şimdi sıra Belçika'da” dedi.

A Milli Takım’ın yeni teknik direktörü Guus Hiddink, Türkiye’nin başında ilk resmi
maçına dün çıktı. Ay-Yıldızlılar’ın attığı her golden sonra adeta havalara uçan tecrübeli çalıştırıcının, heyecanlı tavırları da dikkatlerden kaçmadı. Gruplardaki ilk maçların her zaman tehlikeli olduğunu belirten Hiddink, “İyi bir başlangıç yaptığımız için mutluyum. 3 puanı hak eden bir futbol oynadık. Farklı galip gelmemiz gerçekten sevindirici” ifadesini kullandı. Zamanla daha iyi olacaklarının da sinyallerini veren Hollandalı çalıştırıcı, artık Belçika maçına odaklandıklarını söyledi.

‘Daha zor olacak’
Hiddink, “İstanbul’da bundan daha zor bir karşılaşma oynayacağımızı düşünüyorum. Ancak hem oyun tempomuz, hem de moralimiz yerinde. Yine kazanan taraf olacağız” açıklamasında bulundu.

Düzeni yıkacağım



"Takımın alışılmış bir düzeni var. Bunu mutlaka dönüştürmeliyiz. Kademe kademe gideceğiz"

F.Bahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman, dünkü idman öncesi basın mensuplarıyla bir sohbet toplantısı yaptı. Kocaman, oldukça cesur ve çarpıcı açıklamalar yaptı. İşte öne çıkanlar: "Okan Alkan, Manisa maçında iyi oynadı ama önemli olan doğru zamanda ve en doğru yerde takımın ana karakterlerinden biri olmasıdır. 3-4 maç arka arkaya oynadıktan sonra 'Tamam oldum' dersin, işte o zaman inişler başlar. Böyle oyuncuları, çıkış zamanlarını yakalayıp oynatmak lazım. Aksi halde rüzgar gibi gelirler, rüzgar gibi giderler. Kazım'ın Milli Takım'dan dönüşünü bekleyeceğim. Güiza ameliyatı olup gelecek ondan sonra bakacağız. Kendilerinden istediğimiz şeyler basit."

Saygı göstermek zorundalar
"İnsani olarak hiçbir oyuncum ile problemim olamaz. Alex'le igili de durum böyle. Bazı oyuncuların ayrıcalıkları vardır ve olacaktır. Bu, o oyunculara verilir ve hissettirilir. Alex ile ilgili ana kriterler antrenmanlar ve maçlarda verimlilik. Ben karar vericiyim, oyuncularım bu karar uymak ve bana saygı göstermek zorunda. Takımın 5-6 yıldır oynadığı alışılmış bir düzeni var. Bunu dönüştüreceğiz. Bu düzeni bir anda kaldırmak tercihtir. Değişimi bu düzen içinde de yapabilirsiniz. Toptan değişim yerine kademeli olarak, görerek, tespit ederek gitmek daha mantıklı. Beni değerlendirenler, ben ne kadarsam o kadar değerlendirsinler. Tabii ön yargılardan uzak şekilde."

(05-07).09.2010) Basket Kuponu

2 Eylül 2010 Perşembe

Devlere liderlik yakışır: 79-77


Türkiye sevinmesin de kim sevinsin! Dört maça çıktık, dört galibiyet elde ettik. Porto Riko karşısında son çeyrekte öyle bir oyun oynadık ki, Amerika'ya bile gözdağı verdik. Artık son 16 garanti, rakipler tam dişimize göre... Sözün özü, finale doğru uçarak geliyoruz!

Yolumuz açık
Porto Riko galibiyeti ile grubu lider bitirmeyi garantileyen Türkiye, yarı finale kadar çok güçlü rakiplerle karşılaşmayacak. Eleme turunda D Grubu’nu büyük olasılıkla 4. bitirecek olan Yeni Zelanda ile oynayacak olan 12 Dev Adam, kazandığı taktirde çeyrek finalde de yine büyük olasılıkla B Grubu 2. bitirecek olan Slovenya ile C Grubu’nu 3. tamamlayacak olan Avustralya galibi ile oynayacak. Milliler, Amerika, İspanya, Sırbistan gibi favorilere denk gelmeyecek ekibimiz, yarı finalde de yine büyük olasılıkla Arjantin, Hırvatistan, Fransa, Rusya ya da Yunanistan’dan biri ile eşleşecek.

'Fenerbahçe'nin ismi yetti'



Everton’dan ayrılmanın kendisi için kolay olmadığını ifade eden Nijeryalı oyuncu, “Ancak Fenerbahçe adını duyduğum anda ayrılmam gerektiğini düşündüm. Çünkü daha önce Fenerbahçe’ye karşı hazırlık maçı oynamıştım ve büyük bir kulüp olduğunu hissetmiştim. Bu büyük takımda, hedeflerim doğrultusunda yer almak istedim. Başka takımlardan da teklif vardı ancak Fenerbahçe’nin adı çıktığı anda, diğer tekliflerin önüne geçti. Fenerbahçe’nin hedefleri büyük olan, büyük bir kulüp ve taraftar kitlesine sahip olduğunu bildiğim için tercihimi kullandım. Burada bulunmaktan mutlu ve gururluyum. Büyük beklentilerin olduğunun farkındayım. Ancak bunların üstesinden gelebileceğimi düşünüyorum. Zor alacak ama çalışarak, büyük başarılara imza atacağız. Bunda benim de katkım olursa, büyük mutluluk duyarım” diye konuştu.

1 Eylül 2010 Çarşamba

Yunan basını: Türkler şalterimizi indirdi!!!


Yunan medyası, 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası C Grubu'nda oynanan Yunanistan-Türkiye maçına ilişkin, ''salonun yangın yerini andırdığı'' değerlendirmesinde bulunurken ilginç ifadeler kullandı.

Karşılaşmanın yayınlandığı Yunan devlet televizyonu ET1 ile yorumların yer aldığı internet sitelerinde yapılan değerlendirmelerde, ''Türk takımının her anlamda güçlü olduğunun görüldüğü'' kaydedildi.


Atina'daki en zor karşılaşmaların oynandığı iki büyük salon olan OAKA ile SEF'in bugünkü salonun ortamına kıyasla adeta ''çocuk yuvasını'' andırdıkları yorumu yapılırken, salonu dolduran Türk taraftarların da örnek davranışlar sergiledikleri belirtildi.

Maçı 76-65 kazanan Ay-yıldızlı takımda özellikle Ersan İlyasova ile Kerem Tunceri'ye dikkat edilmesi gerektiği kaydedilirken, Türk tarafının da Spanulis'i etkisiz hale getirme yanlısı olduğu değerlendirmesinde bulunuldu.

Yunan takımının kendi hataları yüzünden özellikle ilk yarı sonuna doğru skorda farkın açıldığı belirtilirken, ikinci yarının çok kritik olacağı vurgulandı.

Türk takımının hücum ve savunmadaki hızının Yunan ekibinin top çevirmesini zora soktuğunun altı çizilirken, kırmızı-beyazlı oyuncuların Yunan takımının düşüncelerini adeta ''okudukları'' belirtildi.

Türk ekibinin sürekli olarak önde olduğuna dikkat çekilirken, ''Yaklaşıyoruz ama geçemiyoruz'' ifadesine yer verildi.

Yunan takımının iyi savunma yaptığına ilişkin söylemlerin ''abartılı olabileceği'' özeleştirisinde bulunulurken, Türk takımının daha fazla ekip oyunu çıkardığı vurgulandı.

Türk takımının karşılaşmadaki istatistiklerinin mükemmel olduğunun altı çizildi ve kırmızı-beyazlı ekibin performansında fazla söze gerek kalmadığı yorumu yapıldı.

Milli takımın özellikle 3 sayılık atışların çok az bir bölümünü kaçırdığı ve büyük bir galibiyete doğru adım adım ilerlediği belirtildi.

Yunan ekibinin hücumda daha hızlı olması gerektiği, savunmanın ise mavi-beyazlı ekibin ''en iyi yanı'' olmadığı kaydedilirken, Ersan İlyasova'nın ''parçalayıcı'' olduğu yorumu gündeme getirildi.

Mavi-beyazlı ekibin yalnızca aradaki fark açılmaya başladığı zaman ''soğukkanlı ve hızlı olmaya'' başladığına dikkat çekildi, dakikaların Yunan tarafı için çok zor geçtiği belirtildi.

Yunan ekibinin gerek savunma, gerekse hücumda birden bire çok ağırlaştığı, koşup sayı kaydedebileceği düşünülürken sanki görünmez bir elin ''ana şalteri indirdiği'' değerlendirilmesinde bulunuldu.

Karşılaşmanın bitimine 4 dakika kala Yunan ekibinden beklenilenin tüm alanda pres yapması olduğu, nitekim Türk takımının 11 sayı önde bulunduğuna dikkat çekilirken, mavi-beyazlılar'ın ''günlerinde olmadıkları'' ifadesi kullanıldı.

Maçın bitimine 2 dakika kala Yunan ekibinin 32 tane 3 sayılık atışından yalnızca 10'unun potayı bulduğu vurgulandı.

Her şeye rağmen kazansa da kaybetse de Yunan ekibinin son ana kadar mücadele ettiği, ancak dayanıksız savunma ve hedefin bulunamaması nedeniyle Türk takımının galibiyeti ''kucaklamasına'' engel olunamadığı kaydedildi.
Hürriyet Video'larını izlemek için Flash 7 veya daha yüksek eklenti yüklenmeniz gerekmektedir. Yüklemek için tıklayınız!!!

(01.09.2010) Basket Kuponu